T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
ANKARA / KAHRAMANKAZAN - Mustafa Hakan Güvençer Fen Lisesi

BİR DEFTER SAYFASI

.

BİR DEFTER SAYFASI 

 

Bugün günlerden 12 Temmuz Pazartesi. Belki de hayatımda yaşadığım olumsuzlukları geri plana attıracak, hayatımda yeni bir başlangıca adım atmamı sağlayacak önemli bir sınava gireceğim. Daha 3 ay önceye kadar hayatta ümitsizce yaşamak ve yaşama bakarız ince bir çizgide girip gelirken erime sıkıştırılan bir broşür ile hayatım değişti. Yani en azından bugün elde edeceğim sonuçla değişeceğini ümit ediyorum.

     Merhaba, yine ben. Evet bugün satırlarımı mutlu bir şekilde başlıyorum. Çünkü hayatımda dönüm noktası olmasını beklediğim sınav açıklandı. Anladığınız üzere sınavı kazandım bu benim "Kırat Koleji"ni %100 burslu olarak kazanmamı sağladı. 

     Bugün günlerden 21 Aralık Cuma. Büyük bir heyecanla ve çok büyük hayaller kurarak gittiğim okulda istediğim gibi karşılanmadım. Hayatımda yeteri kadar sorun varken yani bu sorunlardan kastettiğim ülkemde haksız yere birçok insanın zalimce katledilmesi ve geride üç kardeşimi bırakarak annem ve babamla büyük zorluklarla aç ve susuz bir yolculuktan, bir savaştan kaçarak bu ülkeye gelmemdi. Bu ülkeye gelince tüm sorunlarımın bir nebze azalacağını düşünmüştüm ama işler hiç beklediğim gibi gitmedi. Burada sırf başka bir ülkeden geldiğim için ve onlarla aynı şartları paylaşamadığım için sınıf arkadaşlarımdan -Arkadaşlarım diyorum ama onlar benim için sınıfta oksijen alıp karbondioksit veren, evrene bir dal parçası kadar bile katkıda bulunmayan, her şeyi bildiğini zanneden ama hiç kimsenin neler yaşadığını bilmeden, onlara karşı içinde barındırdıkları, bana göre tek barındırabildikleri Duygu olan ön yargı ile sırf para adı verilen, herkesin kölesi olduğu maddi varlığa benden daha fazla sahipler diye beni zorbalığa maruz bırakan, bırakmasa bile kayıtsız kalan destek veren varlıklardan başka bir anlam ifade etmiyor.- gördüğüm zorbalıklar beni daha fazla yıpratıyor.

 

     Bu satırları okuyan okul müdüresi Hilal Hanım, kalbini saran ve her an gözlerinden hüzün olarak süzülecek olan üzüntü ve çaresizlikle kaplı bir duygu karmaşası içerisindeyken günlükten yırtılıp etrafa saçılan kağıtların asıl sahibi Feyyaz'ı karşısında görünce bütün bu duygu karmaşasından sıyrılıp tüm ciddiyetini toplayarak her zamanki güler yüzüyle sanki kağıtları hiç okumamış gibi büyük bir soğukkanlılıkla Feyyaz'a verdi. Feyyaz ise mahcubiyet dolu gözlerle hiçbir şey demeden kağıtları alıp oradan uzaklaştı.

 

     Günlük genel olarak insanların aklında, güvenli bir yere konulan, en azından okula getirilmeyen, hiç kimseye anlatamadığın şeyleri sanki o yaprak parçaları seni anlıyormuş gibi, tüm derdini paylaştığın bir duygu defteridir. Ama Feyyaz bu duygu defterini hep yanında taşıyordu. Çünkü hiçbir yer onun için güvenli değildi. Güvenli kavramını, gerek içinde bulunduğu savaştan dolayı, gerekse insanların ona karşı olan tutumlarından dolayı kaybetmişti. Bu yüzden gündüğünü yanında taşırdı. Ama ona zorbalık yapanların başında gelen isimlerden biri olan Doruk, bu defteri görmüştü ve gördüğü andan itibaren hain planlarında kullanabileceği bir araç olarak benimsemişti. O gün de defteri almak üzere sınıfta hiç kimsenin olmadığı bir anda sınıfa girmişti. Tam ilk sayfayı açmış okuyacakken adeta bunu engellemek için esen rüzgar zaten yıpranmış defterinin sayfalarını etrafa saçtı. Doruk ise korkup kaçtı. 2-3 dakika sonra sınıfa giren Hilal Hanım bu kağıtlardan birkaçını alıp okumuştu. Feyyaz da tam bu sırada sınıfa girdi ve Hilal Hanım'ın elindekilerinin kendi gönlünden kopan sayfalar olduğunu fark etti ve hemen kağıtları aldı. Sonra da oradan koşarak uzaklaşmıştı. Hilal Hanım hâla okuduklarının etkisinden kurtulamamıştı. İçinde anlam veremediği bir pişmanlık vardı. Okulunda bu kadar çok şey olurken o ne yapıyordu. En azından yaptığını zannediyordu. Artık buna gerçekten dur demenin vakti gelmişti. Bu, göç kaynaklı, gelirsel farklılık kaynaklı, savaş kaynaklı ve daha birçok neden bulunabilecek sosyal adaletsizlik olarak adlandırılan kavramı engelleyebilmek amacıyla okulda çeşitli etkinlikler düzenlemeye karar verdi. O günden itibaren başta Doruk olmak üzere diğer öğrencilerde de bir farkındalık oluşturdu.

 

 

                        A. Özpolat

                        M. N. Çinar

                        Z. F. Yılmaz

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 04.03.2024 - Güncelleme: 04.03.2024 17:29 - Görüntülenme: 71
  Beğen | 0  kişi beğendi